HALK EDEBİYATI
Genel Özellikleri:
- Halkın ortaklaşa meydana getirdiği bir edebiyattır.
- Dili yalın, akıcı bir halk Türkçe’sidir.
- En çok 7, 8 ve 11’li hece ölçüsü kullanılır.
- Dilde Arap ve Fars Edebiyatları etkisi çok azdır.
- Somut ve gerçeklerle iç içedir.
- Mecazlara ve diğer edebi sanatlara az yer verilmiştir.
- Nazım birimi dörtlüktür.
- En çok yarım kafiye ve redif kullanılır.
- Bir bölümü anonim diğer bölümü sahiplidir.
- Genellikle sözlü anlatım vardır.
- Düz yazıdan daha çok şiire yer verilmiştir.
- Yerli nazım biçimleri kullanılmıştır.
- Müzik eşliğinde söyleyiş devam etmektedir.
- Şiirlerde başlık yoktur. Biçimiyle adlandırılır.
- En çok aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal aksaklıklar tema olarak işlenir.
- Özellikle 18. yy. dan sonra divan edebiyatından etkilenmiş ve aruz kullanılmıştır.
Halk Şairlerinin Özellikleri
- Saz eşliğinde şiir söylerler. Bu yüzden “Saz Şairi” adıyla anılır.
- Yazıya değil söze önem verilir. Şiirlerini kendileri değil, hayranları “Cönk” adı verilen defterlerde toplar.
- Usta-çırak ilişkisiyle kendilerini geliştirirler.
- İyilik, yiğitlik, mertlik gibi konularda öğüt verirler.
- Köylerinden çıkıp, diyar diyar gezerler.
Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri
Koşma:
- Halk Edebiyatında en çok kullanılan türdür.
- Dörtlük sayısı 3 ile 5 arasındadır.
- 6+5 ya da 4+4+3 duraklı hece ölçüsüyle yazılmıştır.
- Uyak düzeni genellikle aaab/ cccb/ dddb şeklindedir.
- Şair koşmanın son dörtlüğünde “Tapşırma” denilen mahlasını kullanır.
- Genellikle lirik tarzda yazılır.
- Konusuna göre türlere ayrılır.
a-Güzelleme: Aşık edebiyatında insan ve doğa güzelliklerini anlatan koşma türüdür. Genellikle aşık olunan kadın, gelin ya da çok sevilen tabiat unsurları işlenir. Karacaoğlan’ın bir çok şiiri bu türe örnektir.
b-Taşlama: Bir kişiyi yermek ya da toplumun bozuk yönlerini eleştirmek için yazılmış türdür. Divan edebiyatında “hicviye”, modern edebiyatta “satirik” adını alır. Aşık Seyrani bu türde ünlüdür
c- Koçaklama: Coşkulu bir şiirde yiğitlik, savaş ve dövüşleri anlatan türdür. En güzel örneklerini Köroğlu vermiştir.
d-Ağıt: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan acıları anlatmak amacıyla söylenen şiirlerdir. Ölümden duyulan üzüntü yanında ölenin iyilikleri de anlatılır.
Semai:
- Koşmanın bir türü olarak kabul de edilebilir.
- Hecenin 8’li ölçüsüyle yazılır.
- Kendilerine özgü bir ezgisi vardır.
- Uyak düzeni “koşma” tipidir.
- Daha çok sevgi, doğa, güzellik gibi konular işlenir.
Varsağı:
- Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türklerine ait, özel bir ezgiyle söylenen türdür.
- 8’li hece ölçüsüyle yazılır.
- Yiğitlik, mertlik konuları anlatılır.
- Behey, bre, hey gibi ünlemler kullanılır.
- En çok Karacaoğlan tarafından örnekleri verilmiştir.
Türkü:
- Halk edebiyatının en yaygın türlerindendir.
- Farklı hece ölçüsü kalıpları kullanılır.
- Her türlü konu işlenir.
- Kavuştak (Nakarat), Asıl Bölüm (Hane) bölümlerinden oluşur.
- Anonim ve söyleyeni belli olanları da vardır.
- Çoban Türkülerine “Kayabaşı”, Duygusal Türkülere “Ezgi”, Varsak Boyu Türkülerine “Varsağı”, Türkmen Türkülerine “Türkmâni” adı verilir.
- Usullüler ve usulsüzler diye adlandırılırlar.
Mani:
- 7 heceli dört dizeden meydana gelir.
- Aaxa şeklinde kafiyelenir.
- 1.-2. dize giriş 3. ve 4. dize asıl konudur.
- Cinas kullanılanlara “Cinaslı”mani, ilk dizesi eksik olanlara “ayaklı” ya da “kesik”mani, dize sayısı arttırılanlara “artık” ya da “yedekli” mani denir.
Destan:
- Dört dizeden oluşan uzun bir nazım biçimidir.
- Genellikle 11’li ve 8’li ölçüyle yazılır.
- Çoğunda dize sayısı 100’ü geçmez.
- Uyak düzeni koşma gibidir.
- Destanın son dörtlüğünde şairin mahlası kullanılır.
- Konuları “savaş”, “göç”, “hastalık”tır.
- Epope denilen destan türünden sayılmaz.
Aşık Edebiyatı Önemli Temsilcileri
Köroğlu: 16. yy. da yaşamış “koçaklamalarıyla” tanınır. Aşk ve doğa sevgisi üzerine de şiirleri vardır. Şirvan ve Tebriz destanları bulunmaktadır. Şiirlerinin tamamı hece ölçüsüyledir. Coşkun bir söyleyiş hâkimdir. Diğer aşıklar tarafından destanlaştırılmıştır.
Karacaoğlan: 17. yy. da halk şairlerindendir. Çukurova’da yetiştiği bilinmektedir. Anadolu’nun birçok yerini dolaşmıştır. Varsak Türklerindendir. Türk saz şiirinin en lirik ve başarılı şairlerinden sayılır. Sade bir dille söylediği koşmaları ve semaileriyle bilinir. Özellikle güzellemelerde ustadır. Aşk, doğa gibi temalarla yazdığı Varsağılarda vardır. Sürekli olarak hece ölçüsüyle yazmıştır.
Kayıkçı Kul Mustafa: 17. yy. da yaşamış yeniçeri şairlerindendir. Şiirlerini sade bir dille söylemiş, askerler arasında çok sevilmiştir. Sürekli hece ölçüsüyle yazmıştır. Genç Osman için söylediği destan en tanınan şiiridir. Koşma ve Semai tarzı şiirleri vardır.
Aşık Ömer: 17. yy. sonlarında yaşamıştır. Konya bölgesi şairidir. Koşma, semai, varsağı türlerinde başarılı örnekler vermiştir. Divan şiirinden etkilenerek aruzu kullanmıştır. Gazel, kaside ve naat türlerinde örnek vermiştir. Kendinden önceki şairlerden bahseden “Şairnâme” adlı eseri meşhurdur.
Gevheri: 17. ve 18. yy. da Kırım’da yaşamıştır. Hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsünü de kullanmıştır. Eğitim görmüş şairlerimizdendir. Şiirlerinde yabancı sözcüklere yer verir.
Ercişli Emrah: 17. yy. şairlerimizdendir. Koşma ve semaileriyle tanınır. Sade ve lirik bir üslubu vardır.
Erzurumlu Emrah: 19. yy.ın önemli şairlerindendir. Hece ve aruzu çok iyi derecede kullanır. Gazel, murabba ve muhammes türleriyle divan edebiyatında da eserler vermişlerdir. Asıl ünü koşma ve semailerinden gelir. Birçok şaire ilham kaynağı olmuştur. Şairin bir “Divan”ı vardır.
Dertli: 18. yy. ve 19. yy. da yaşamıştır. Bolu Geredelidir. Gezgin şairlerdendir. Hecenin yanında aruzu da kullanmıştır. Aşık tarzında ün yapmıştır. Bir divanı vardır. Toplumsal yergi içeren şiirleri vardır.
Dadaloğlu: 19. yy. şairlerindendir. Avşar boyundandır. Koçaklama ve güzellemeleriyle tanınır. Divan şiirinden hiç etkilenmemiştir. Osmanlı-Avşar mücadelesinde önemli rol oynamıştır. Ayaklanan Avşarları destekleyen koçaklamaları çok ünlüdür. Karacaoğlan ve Köroğlu’nun birleşimidir.
Bayburtlu Zihni: 19. yy. divan şiirinden etkilenen şairlerindendir. Şiirlerini topladığı “Divan”ı dışında “Sergüzeştnâme” adlı bir mesnevisi vardır.
Seyrani: 19. yy. şairlerinden olup Evreklidir. Özellikle taşlamalarıyla ünlüdür. Aruzu da ara sıra kullanmıştır. Ancak aruzda çok başarılı olamamıştır.
Aşık Veysel: 20.yy.ın en büyük halk ozanıdır. Lirik bir üslubu vardır. Şiirlerinde insan, vatan ve toprak sevgisi önemli yer tutar. Sade bir Türkçe kullanmıştır. “Deyişler”, “Sazımdan Sesler”, “Dostlar Beni Hatırlasın” eserleri arasındadır.
Reyhani: 20.yy. şairlerindendir. Yaşayan ünlü aşıklar arasındadır. Konya’daki aşıklar bayramında birincilikler almıştır. “Alvarlı Reyhani” “Kervan”, “Böyle Bağlar” adlı şiirleri vardır.
Şeref Taşlıova: 1938 Kars doğumludur. Önemli bir saz şairimizdir. Şiirleri “ Gönül Bahçesi” adlı eserde toplanılmıştır.
Dini-Tasavvufi Halk Edebiyatı ( Tekke Edebiyatı )
- Hem hece hem de aruzla yazılmış eserler vardır.
- Eserlerde genellikle Allah sevgisi işlenmiştir.
- Hem dörtlük hem de beyit kullanılmıştır.
- Genellikle halk dili kullanılmıştır. Arapça ve Farsçada yer bulmuştur.
- Dönemin çarpıklıkları da işlenmiştir.
- İlahi, şathiye, nefes, nutuk, devriye gibi nazım şekilleri vardır.
- Eserlerin neredeyse tamamı yazıya geçirilmiştir.
Tekke Edebiyatı Şiir Türleri
İlahi: Allah’ı övmek ve ona yalvarmak için yazılmış şiirlerdir. İlahilerdeki asıl öğretici unsur, olgun insan olmaktır. Genellikle koşma biçimindedir. Genelde hece ölçüsüyle yazılmıştır. İlahiye; Mevleviler ( Ayin ), Bektaşiler ( Nefes ), Gülşeniler ( Tapuğ ), Halvetiler ( Durak ) adını verir.
Nefes: Bektaşi şairlerinin yazmış olduğu tasavvufi şiirlere denir. Vahdet-i Vücut kavramı anlatılır. Hz. Muhammet ve Hz. Ali’ye övgüler yer bulur. Koşma tipindedir. Hece ölçüsü kullanılır. Dörtlük sayısı 3-8 arasındadır. Son dönemde aruzla söylenenleri de olmuştur.
Nutuk: Tekkede tarikata yeni giren müritlere dinin ve tarikatın esaslarını anlatmak için yazılan şiirlere denir. Aruz ve heceyle yazılabilir. Hece ile yazılanlar 11’li ölçü ile yazılırlar. Nefeslerde genellikle Hz. Muhammet ve Hz. Ali için övgüler yapılır.
Devriye: Devir kavramını anlatan şiirlere denir. Ruhun önce cansızlara sonra bitkilere, daha sonra hayvanlara ardından da insanlara en son olarak da Allah’a geri dönüşü anlatılır.
Şathiye: Dinin bazı inceliklerini alay eder gibi anlatan şiirlere denir. Çok derin anlamlar taşır. Aruz ve heceyle yazılmış olanları vardır. Vahdet-i vücut ile ilgili bir çok gizli mesaj vardır.
Tekke Edebiyatının Önde Gelen Şairleri
Yunus Emre:
- İlahi aşkı ve insan sevgisini eserlerinde işlemiştir.
- Genelde hece kullanılmıştır. Aruz da kullanılmıştır.
- Dili oldukça sadedir. Halk dilini kullanmıştır.
- Nazım biçimi olarak ilahiyi kullanmıştır.
- Coşkun bir anlatıma sahiptir.
- “Risaletü’n Nushiye” ve “Divan” adlı eserleri vardır.
- Eserlerinde didaktik öğeler vardır.
- Türkçe Divan sahini ilk şairdir.
Mevlana Celaleddin Rumi :
- İslam dünyasının en büyük şairlerindendir.
- Eserlerini farsça yazmıştır.
- Mesnevi, Divan-ı Kebir, Mektûbat, Mecâlis-i Saba, Fih-i Ma Fih önemli eserleridir.
Hacı Bektaşi Veli:
- Bektaşi tarikatının kurucusudur. Büyük bir bilgindir.
- Orta Anadolu bölgesinde etkili olmuştur.
- “Makalat” adlı Arapça bir eseri vardır.
Hacı Bayram Veli:
- 14 ve 15. yy. da yaşamıştır.
- Bayramiye tarikatının kurucusudur.
- Hece ölçüsüyle yazılmış “Nutuk” adlı eseri önemlidir.
- Yunus Emre’nin söyleyiş özelliği görülür.
Pir Sultan Abdal:
- 16. yy. da Alevi-Bektaşi geleneğinin en ünlü şairidir.
- Halk içinde çok sevildiği için isimsiz bazı şiirlerde ona atfedilmiştir.
- Bütün şiirlerini hece ölçüsüyle yazmıştır.
- Dili oldukça sadedir.
- Nefesleri ile ünlüdür.
- Kanuni zamanında idam edilerek öldürülmüştür.
Kaygusuz Abdal:
- Hem hece, hem aruzla yazılmış şiirler yazmıştır.
- Yunus Emre’den etkilenmiştir.
- Alaylı, nükteli, eleştirel şiirler yazmıştır.
- Şathiyeleriyle çok ünlüdür.
- Alevi-Bektaşi şiirinin öncüsüdür.
- Budalanâme, Mugaaletnâme, Divan adlı eserleri vardır.
Kazak Abdal:
- Bektaşi tarikatına bağlıdır.
- Taşlama özellikli şiirler yazmıştır.
Eşrefoğlu Rumi:
- Hacı Bayram Veli’nin damadıdır ve onun etkisindedir.
- Hem hece hem de aruzla yazmıştır.
- “Müzekkin Nüfus” adlı eseri vardır.
Hatayi:
- Şah İsmail’in kullandığı mahlastır.
- Azeri Türkçesiyle yazar.
- Nefesleriyle ünlüdür.
- Aruzla yazılmış Farsça eserleri de vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder